Hiç Kimse Sınanmadığı Günahın Masumu Değildir!
Birisini eleştiriyorsun. ‘’Parayı buldu ya, şımardı.’’ Diyorsun. Parayı bulan sen olsan, ne hale geleceğini bilmiyorsun.
‘’Şöhret bunu bu hale getirdi.’’ Diyorsun. O şöhret sana verilse ne hale geleceğini biliyor musun?
Derler ki; ‘’Bir insanı ne kadar günahkâr!’’ diye eleştirme. Çünkü Allah onu imtihan ettiği şey ile seni imtihan etseydi, belki de sen daha berbat olacaktın.
Sana verdiği nimeti, Allah ona verseydi, o senden daha iyi bir Müslüman olacaktı belki de. Bak bunu da bilmiyorsun.
İnsan olarak ‘’başkası, başka şeyler’’ ile çok fazla hemhal oluyoruz. Onların bizleri nasıl etkilediğinin farkında bile değiliz. Ne diyoruz hep? ‘’Nelerle meşgulsün?’’ Meşgul olduğun şeyler senin enerji alanını belirler.
Sen dedikodu, gıybet, kusur, günah vb. ile meşgulsen, devamlı o alandaki enerjiyi hayatında var ediyorsun demektir. Sonra da benim niye duam, dileğim kabul olmadı, olmuyor diyorsun. ‘’Her şey de beni buluyor!’’ diye düşünüyorsun. Sen böyle düşük frekanslarda var oldukça, çekim yasası da o yönde çalışacaktır. Hissettiğin, konuştuğun, düşündüğün tüm olumsuzlukları hayatına çekersin.. Çünkü sen o alanda varsın.
Ahirette Allah’ın sana nasıl davranmasını istiyorsan, dünyada sen de insanlara öyle davran! Sadece insana değil, tüm mahlukata..
Ben mesela ahirette ayıplarımın örtülmesini istiyorum. Hangimizin ayıbı yok? O zaman bu dünyada başkasının ayıpları ile uğraşmayacağım. Enerjimi ona yöneltmeyeceğim.
Ben istiyorum ki hayatımda bolluk, bereket, huzur, sevgi, neşe olsun.. O zaman yaşamda da bu alanlara odaklanacağım. Enerji alanımı bu yönde çalıştıracağım. Böylece çekim yasasından pozitif olarak yararlanabileceğim.
Vel hasıl her şey bizimle ilgili.
Şimdi kendi yolculuğunu tekrar gözden geçir lütfen.
Sen hangi alanlarda varsın?