Denge Kurarsak, Dengimizi Buluruz
Denge, yenilenme, zıtlıklar ve ilişkiler…
İlişkiler yaşamın en temel dinamiğidir. Dolayısıyla iyileşmek, büyümek ve dönüşmek içinde ilişkilerin rolü çok büyüktür. İlişkide olduğumuz kişi en yakın ve belirgin yansımamızdır. Enerjisel olarak baktığımızda, kendi hayatımızdaki eksiklikleri, dengelemeye ihtiyaç duyduğumuz alanları tamamlayacak kişilere çekildiğimizi söyleyebiliriz. Örneğin, pasif bir baba ile büyüyen bir kadının güçlü erkeklere çekilme eğilimi göstermesi normaldir. Ya da Çocuklar Duymasın dizisinde Selami-Gönül ilişkisini ele alalım. ‘’Dominant Teyze’’ lakaplı Gönül, eril enerjisi yüksek, baskın karakterli birisiyken kendisine partner olarak yönetilme ihtiyacı olan bir erkeği çekmiştir. Bu sürekli dengelenme ve yenilenme ihtiyacıdır.
Denge Yasası
Denge yasası bizler için çok önemlidir. Bir duygunun, isteğin ne kadar çok uç haline gidiyorsak, olmasını ve olmamasını ne kadar çok önemsiyorsak(yani direnç oluşturuyorsak) onu tamamlayacak olan prensipte en uca gider. Bunun en güzel örneklerinden birisi, en uzun gecenin tamamlayıcısı en kısa gündür. Sürekli pozitifte olmak ya da sürekli negatifte olmak aslında aynı şeydir. Bir uçtasınızdır ve kâinat sizi diğer uç ile tamamlar. Yaşamda aşırılıklar bizi yorar. Bu sebeple dengede olmak, doğru zamanda hareket edebilmek, gerektiğinde sakince kabule ve eyleme geçmek için önemlidir.
- Çok gülen, çok ağlar.
- Sakınılan göze çöp batar.
Aşırı verici olmak ya da aşırı alıcı olmakta dengeyi yitirmemize neden olur. Dengede olmamızı kolaylaştıracak olan, bir şey hakkında aşırı istekli veya isteksiz olmayı bırakmaktır. Yaşanan bu aşırılıklar ise duygusal olarak da bizi etkilemektedir. Örneğin; endişenin artışı, güvenin azalmasına neden olmaktadır. Kibrin artışı, kabulün azalmasına neden olmaktadır.
Hayatta karşına çıkan insanlar senin yansımandır. Partnerinin bir özelliğinden hoşlanmıyorsan, bir yönü seni rahatsız ediyorsa şikâyet edip sızlanmaya başlamadan önce seni hangi yönden dengelediğini bir düşün. Acaba sana neyi öğretebilmesi için onu hayatına çektin? İlişkilerimizin bize nasıl yansıdığını çözmeli, ilişkilerle ilgili blokajlarımızdan, korkularımızdan, önyargılarımızdan özgürleşmeli ve içimizdeki o parçayı iyileştirmeliyiz.
Olumlu Düşüncelerden Olumlu Duygulara
Beynimiz hayal ile gerçek arasında farkı bilmez! Beyin görüntüleme sistemleriyle yapılan çalışmalarda, kişilere bir nesne gösterildiğinde beyinde aktive olan bölgelerle, o nesneyi hayal etmesi istendiğinde aktive olan bölgelerin aynı olduğu görünmekte. Beynin bu özelliği aslında hayallerimizi gerçekleştirme noktasında bize çok güzel bir araç sunuyor. Bu aracı keyifle, kolaylıkla deneyimlemeye var mısınız?
Olumlu düşünceler bizi olumlu duygulara götürür. Olumlu duygularla da hayallerimize giden adımları atar, arzu ettiklerimizi hayatımıza çekeriz. Dileklerini, niyetlerini zaten hayatında varmış, onlara sahipmişsin, yaşıyormuşsun gibi yaz.